Mehmet Emin - İbrahim AKBABA

Mehmet Emin


Her bölgede, her dönemde; halk arasında yaşayan, toplumun bir parçası olan renkli simaları vardır.

Bu kişiler bazen tahsilli, yetkili ya da mal varlığı nedeniyle etkili kişiler olabildiği gibi, sıradan hatta gariban diyebileceğimiz insanlarda olabilir.

İnebeyli’li Mehmet Emin’i tanıdığımda 1960’lı 1970’li yılların Karamürsel’deki renkli simasıydı. Sürekli kendi kendine konuşur, bazen durup karşısında olmayan birine hararetle bir şeyler anlatırdı. Durmadan, yorulmadan yerlere atılmış kağıt, poşet ne varsa toplar en yakın çöp variline atardı.

Bu yüzden üstü başı çoğu zaman tozlu, lekeli, kirli olurdu. Tabi ki İnebeyli’deki yakınları ilgilenirdi. Ancak çoğu zamanını Karamürsel’de geçirir, arada hayırsever biri hamama götürüp, aklanıp paklanmasını sağlasa da bu temiz hali fazla uzun sürmezdi.

Parayla pulla işi olmazdı. Paranın onun yaşamında anlamı ve yeri yoktu. Bu yüzden para uzatılsa dönüp bakmaz, almazdı. Yiyecek, içecek verilirse alır; yer, içer konuşa konuşa yerdekileri toplamaya devam ederdi.

O yıllarda toplumda çevre bilinci henüz gelişmemişti. Kanalizasyonların denize aktığı yıllardı.

Gazinolarda, kahvehanelerde gün boyunca biriktirilen çay posaları, lokantalarda ürün artıkları denize boca edilirdi. Mehmet Emin’in topladıklarını denize attığını hiç görmedim. 15-16 yaşlarında bir genç olarak, Mehmet Emin’e belediyenin sahip çıkması gerektiğini söylerdim.

Çevre temizliğine katkısı, belediye çöpçüsünden fazla idi. Belediye tarafından düzenli olarak karnı doyurulabilir, düzenli olarak hamama gitmesi sağlanabilirdi. Mehmet Emin, bugün yaşasaydı, eminim çevrecilerin odağı olurdu.

Bu dünyada karşılık beklemeden, tükettiğinden fazlasını vererek yaşadı ve 1980’e varmadan aramızdan sessizce ayrıldı.

Bu dünyaya kazık çakacaklarını zannedenler ise, yetkilerini ve güçlerini daha fazla sömürü ve doğayı tahrip etmek için kullanmaya devam ediyorlar.

Onlara son sözüm şudur. Makamınızla değil, insanlığa verdiğiniz zararla anılacaksınız.

Bir Mehmet Emin kadar olamadınız.

Kızderbent’te taş ocağına HAYIR!

 

İbrahim Akbaba

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 1

  • Yavuz Seferoğlu | 10 Eylül 2021 23:26

    Çok güzel hocam kaleminiz emeğiniz sağlık.Zevkle heyacanla okudum.

YAZARIN SON 5 YAZISI
08Nis

Mehmet Emin

23Şub

BU SESSİZLİK NİYE

03Mar

Metin Reis