Maaş devletin olsun, madalyamızı versinler
Gölcük İlçesi'nde, terörle mücadele sırasında yaralanıp 'Malül Sayılmayan Gaziler Derneği' üyeleri, bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmalarda vücutların
Gazi sayılmak için yüzde 40 engel durumu koşulunun kaldırılmasını isteyen çatışmalarda yaralanan askerler, gazilik unvanın kendilerinin de hakları olduğunu söyledi. Dernek üyelerinden 32 yaşındaki Ahmet Doğrudil askerliğini yaptığı Şırnak'ta atılan el bombası ile yaralandığını, karnına 60 dikiş atıldığını belirterek, "Yüzde 33 engelim var. Yüzde 40 olmadığı için gazi sayılmadım. Devletimizin 15 Temmuz gazilerine dediği gibi, tırnakları kanayanları gazi saydığı gibi bizi de gazi saymasını istiyoruz. Çünkü bizim her yerimiz kanadı. İçimiz de kanıyor" dedi.
'Malül Sayılmayan Gaziler Derneği'nin Gölcük'te bulunan üyeleri Ahmet Doğrudil ile 45 yaşındaki Ali Deren, vatani görevleri sırasında terör örgütü ile girdikleri çatışmalarda yaralanmalarına rağmen gazi sayılmamalarının üzüntüsünü yaşıyor. 2006 yılında Şırnak Silopi'de yaralanan Ahmet Doğrudil ile 1992 yılında Şemdinli'de yaralanan Ali Deren, engel durumlarının yüzde 40'ın altında olması nedeniyle gazi sayılmadıklarını belirterek, engel koşulunun kaldırılmasını istedi. Her ikisi de Donanma Komutanlığı'nda görev yapan Ahmet Doğrudil ile Ali Deren gazilik maaşı istemediklerini, madalyalarını istediklerini belirtti.
'15 TEMMUZ GAZİLERİ GİBİ GAZİ SAYILMAK İSTİYORUZ'
Şırnak'ta vatani görevini yaptığı sırada teröristin attığı el bombası ile yaralandığını söyleyen Ahmet Doğrudil, "Operasyon dönüşünde bir teröristin bizim bulunduğumuz bölgeye el bombası atması sonucu yaralandım. Bağırsaklarım dışarı çıktı, sağ kolumdan yaralandım. Karnımda 60 dikiş var. Yüzde 33 engelim var. Yüzde 40 olmadığı için gazi sayılmadım. Sivas, Şırnak ve Kayseri Askeri Hastanelerinde tedavi gördüm" diye konuştu.
Ahmet Doğrudil, 15 Temmuz darbe girişiminde yaralananların gazi sayıldığını, kendilerine de gazilik unvanı verilmesini isteyerek, "Şu anda elektrikçi olarak çalışıyorum. Ağır iş yapamıyorum, en son iki ay önce çalışırken dikişlerim patladı ve yama koydular. Eğilip doğrulamıyorum. Hayatımı etkiliyor, çocuğumu bile kucağıma alamıyorum ve zor durumlar geçiriyorum. Devletimizin 15 Temmuz gazilerine dediği gibi, tırnakları kanayanları gazi saydığı gibi bizi de gazi saymasını istiyoruz. Çünkü bizim her yerimiz kanadı. İçimiz de kanıyor" dedi.
'MAAŞ DEVLETİN OLSUN, MADALYAMIZI VERSİNLER'
Ali Deren ise yüzde 15 engelinin bulunduğunu belirterek, "1992 yılında Şemdinli Komando Taburu saldırıya uğradı. 29 arkadaşım şehit oldu. Benimle birlikte 33 arkadaşım yaralandı. Diyarbakır Asker Hastanesi'nde 28 gün tedavi gördüm. Daha sonra askerliğime 5.5 ay kalmasından dolayı 2.5 ay hava değişimi ve geri kalanı da hastanelerde geçtiği için askere çağrılmadım. Halen rahatsızlığım devam etmekte. Bu arada askere gitmeden 2 katlı evim vardı. Tedavi amaçlı bunları sattım ve bitirdim" dedi.
Yakınlarını gazi olduklarını söylemek istediklerini ifade eden Ali Deren, şöyle konuştu:
"Aşçılık yapıyorum. Sağ kolumu kullanamıyorum. Aşçının ağır bir işi yok ama sıkıntı yaşıyorum. Omzuma kanas mermisi girdi. 3 tane kırık var omzumda. Kalbime girmeye 1 milim kalmıştı. Biz devletimizden hiçbir şey beklemiyoruz. Para pul derdinde değiliz. Maaş devletin olsun, madalyamızı versinler. Vatan, bayrak için vurulduk. Çoluğumuza çocuğumuza 'gazi olduk' diyecek şekilde kendimizi ispatlamak için gazi sayılmak istiyoruz.