-Bu kız senin arkadaşın değil miydi?
+Evet
-Seninle yaşıt yani?
+Evet, aynı sınıfta okuduk.
-İkinci çocuğunu doğurmuş, bak iyi bak!
Geçtiğimiz hafta benim katılamadığım fakat harika bir yaza merhaba festivalini geride bıraktık, 14 Mayıs’ta Bozcaada’da ‘Koşu bahane üzüm bağlarına yüzünü çevirip gün batımını izlemek şahane’ organizasyonu var. E malum önümüz yaz Kabak, Şirince, Çıralı bizi bekler.
Yaşam böylesi eğlenceli devinimleri ile her sabah güneşi gözünün içine sokarak devam ederken nasıl birilerine aşık olmanı bekleyebilirler ki?
Birey olarak mutlu, ilişki adını verdiğiniz hayatı kâbus etme haklarınızı kimseye tanımayı tercih etmiyor, kendinde kimsenin özgürlüğünün anasını ağlatmayı yakın gelecekte planlamıyorsun ve sana ‘evde kalmış’ diyorlar değil mi? Herkesin evlenmek zorunda olduğuna inananlara sesleniyorum, dünya üzerinde yeterince çocuk, yeterince aile var. Her birimiz aynı şeyleri yaşamak durumunda değiliz. Kendimize uygun olmayan durumları fark ediyor ve bunları yapmaktan kaçınıyorsak bize ‘evde kalmış’ denmiyor. Ayrıca evde kalmak şahane bir his, denemenizi tavsiye ederim.
Gözlemlerime dayanarak çekinmeden söyleyebileceğim bazı şeyler var ki tespit konusunda ne denli başarılı olduğum İsviçreli bilim adamlarınca onaylanmış olmasa da dillere pelesenk olma yolunda hızla mesafe kat ediyor.
Değiştirmeye çalışmak temelleri üzerine kurgulanan bir düzen, değiştiremediklerin için sorun çıkarıp mevcut düzeni yıkmayı hedefleyen, sevginin milyon kilometre uzağında ilişkiler var. Genelleme yapma demeyin abicim var! Sor manav Hayri’ye karısının söylediklerinin artık ne kadarını dinliyor, yok kadın evde yok. Söylenenler Hayri abinin bir kulaktan giremeden hop evrene reddedilmiş mesaj olarak iletiliyor.
Yaftalamaya bayılıyoruz. Kabul edelim, gözümüzün gördüğünün kodlanmış, depolanmış özel anlamları var. Kalıbımıza uymayan birisi ile karşılaşınca tükaka.
Becerebilene sözüm yok, mutluluğunuz daim olsun. Beceremeyene ilişmeyin istiyorum yahu!
Facebook üzerinden birilerini dürtmüyor, onun yerine Türkiye’de yapılacak 999 şeyi takip edip mümkün olduğunca yeni yerler görmeye çalışıyorsak, arkadaşlarının katıldığı festivallere içten içe hasetlenip, paylaştıkları şarkıları kendi müzik listemize ekliyorsak bu bizim duygudan yoksun olduğumuz anlamına gelmez ki. Bu denli de yüklenmeyin bize.
Yapmayın, vurmayın abilerim ablalarım.
Evet! Şimdiye kadar bize erkekleri evliliğe nasıl ikna edebileceğimizi anlatıp durdular, milyon takla attık, denenmemiş tüm taktikleri denedik. An itibariyle ikna edilmesi gereken birisi varsa o da biziz.
Hı hı evet her annenin evladı ile ilgili hayali telli duvaklı gelinlikler, gelinleri davullu zurnalı evinden almalar falan ama tüm bunları toparlayınca âşık olamayacak kadar neşeli bir insan olduğuma inanıyorum.
Bu haftalık da bu kadar. Beni özleyin anacım. Bye!
