Adı Güven Olan Bir Park - Burçin Esra Karadağ

Adı Güven Olan Bir Park


Adı Güven Olan Bir Park’ta Öldüm Anne

Fotoğraflar siyah beyaz, anılar capcanlı, annemin gözleri dolu dolu. .

Sinema çıkışlarında, çeperlerin arasına mektup koyarak flörtleşirmiş babamla. Al al yanakları ile fotoğraftan bile belli oluyor güzelliği. Babam dava adamı, memleketi kurtaracak fikirleri var, kalbinde de anneme olan aşkı bakıyor öyle uzaktan savunulmaz davalar annemi kaptığı gibi İstanbul’a getiriyor.

Onlar memleketi kurtarmanın, aşkın peşine düşünce okumak amcaya kalıyor. Sağ – sol olayları sırasında amcamı polisler alıp günlerce işkence ediyorlar, elektrikli sandalye ile delirtip öyle gönderiyorlar eve.

O zaman bitti diyor annem, memlekette, aşkta, davada . .

Ben ne zaman kaybettim içimdeki aşkı, ne ara patlayan bombalardan sonra hayatıma bişey olmamış gibi devam ettim bilmiyorum anne.

Gemilerini yüzdürecek yeni denizler arayan adamların ‘Bunlar boş kafalar, memleketi karıştırıp, çakma İlber Ortaylı hesaplarının pompalanmış yazılarını paylaşmaktan başka bişey bilmezler’ dediğinde mi?

Vatan haini, çocuk katili dedikleri adamın heykelini memleketin dört bir yanına dikeceğiz diyen adamlarla demokrasi görüşmeleri yapıp, meclis kürsüsünden salyalar saçışlarını izleyip 15 yaşında 16 kilo olarak hayata gözlerini yuman bir evlada ‘Terörist’ dediklerinde mi?

Kim düşman anne? Oğlunun doğum gününde maçını izlemeye giden babayı, 14 yaşında sokakta kağıt toplamaktan başka hayali kalmamış çocukları vurduklarında gelir mi ileri demokrasi? Memleketi kurtarmak için mücadele ettikleriniz bunlar mıydı?

 

İçine milyon dolarlık sarayın yapıldığı, bu topraklara yıllardır başkentlik yapmış, cihana hükmetmiş ecdatların torunlarını daha ne idüğü belirsiz, varlıklarının geçmişi bilinmeyen kimseler 5 ayda 3 kez gün gözüyle vurdu anne. Adı ‘Güven’ olan parkta dolaşırlarken öldürüldüler.

O ki sağlık bakanlığı Gezi’de revirlerde çalışan doktorların isimlerini isteyip haklarında soruşturma başlatmıştı ya şimdi reisi cumhur tıp bayramına denk gelen patlamada Ferhat Göçer dinleyemedi diye çok üzüldü. Bu beni de çok üzdü anne. 

 

Babamın davası yalan çıktı, aşk bitti, yollar ayrıldı, amcam delirdiği ile annem iki kız çocuğu ile kaldı. .

İstanbul’da tek başına bizi yetiştirmeye çalışan annem geçtiğimiz akşam reisi cumhurun pek sevgili hanımını dinliyor. Bu hanım “Toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırarak adil bir toplum var etmeliyiz. Kadınlarımıza siyasetten akademiye, iş dünyasından sanata her alanda geniş bir alan açmalıyız” ve ekliyor “Harem  Osmanlı hanedan üyeleri için bir okuldur. Kadınların hayata hazırlandıkları, hayır faaliyetlerini örgütledikleri bir eğitim yuvasıdır”

 

Şimdi mikrofon haliyle bana geçiyor. Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'nin gönüllü kurs verdiği 54 yaşında ‘Erkek’ öğretmenin ‘Erkek’ çocuklara tecavüzünü hayata hazırlamak üzere verilmiş bir eğitim olarak görmek gerektiğini ne vakit tarafınızdan açıklanacak.

 

Benim boyum 1.50 ahlaksızlık diz boyumu çoktan geçti bilginize.

 

 

 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
03Haz
18Mar

Şeyma Su Biz Halay Başı

16Ekm
21Eyl

OHKUYOM BEN YEA

16Haz