Karamürselli Sibel'in ölümünde detaylar ortaya çıktı

Sibel'in ölüm olayında zanlı suçlamaları kabul etmedi: "O sırada silah patladı, ben korkudan bayıldığını düşündüm” İzmit'te 4 Aralık günü Sibel Kayman’ın silahla vurularak hayatını kaybetmesi üzerine şüpheli olarak gözaltına alınan ve tutuklanan Mikail K.’nın mahkemedeki ifadesinde suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.

Olay, 4 Aralık günü sabaha karşı Erenler Mahallesi'ndeki bir binada meydana geldi. Sibel Kayman (25) ile erkek arkadaşı M.K. arasında barlar sokağına gitme meselesinden dolayı tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Mikail K.’ya ait ruhsatsız silahtan çıkan kurşunla Sibel Kayman hayatını kaybetti.

Olayın ardından gözaltına alınan Mikail K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zanlının savcılıkta verdiği ifadede suçlamaları kabul etmediği, Sibel’in eline aldığı silah ile ateş ettiğini söylediği öğrenildi. "Barlar sokağına gitmemden dolayı tartıştık" Zanlı ifadesinde, “Barlar sokağına gitmem sebebiyle tartışmaya başladık. Bana, ‘Bırakmadın karı-kız işlerini’ dedi. Ben de bırakmayacağım gibisinden sözler söyledim.

Alkollüydüm. Arka tarafa geçerek küfürler etmeye başladı. Bana ait ruhsatsız silahı eline aldı. Bunu fark ettim ancak aldırış etmedim. Elinde tabanca olduğu halde yanıma geldi. Bu sırada sandalyede oturuyordum. Tabancanın sürgü takımını çekince ayağa kalktım, ‘Ne yapıyorsun’ diyerek silahı almak için Sibel’e doğru yöneldim. Bu sırada tabanca ateş aldı. Ben, sağ el bilek iç kısmından yaralandım, kendisi yere düştü. 2-3 saniye sonra ev arkadaşı geldi.

İkimiz de yaralandığının farkında değildik. Sibel’in kıyafetinde kan olduğunu görünce şuurumu kaybettim. Kendime ve eşyalara zarar vermeye başladım. Kendimi dışarıya atarak, insanlardan ambulans çağırmalarını istedim. 2,5 yıldır birlikteydik. Sibel’i seviyordum ve evlenecektik” dedi. "Hiçbir şekilde, ‘intihar etti’ diye beyanları da olmamıştır" Öte yandan zanlının avukatı Kadir Cem Temtek ise yaptığını açıklamada, “Müvekkilin, rahmetli Sibel Kayman ile evlilik planları vardı. Olay günü Sibel hanımın evinde buluşmadan önce başka bir hadise sebebi ile tehdit alan müvekkil aslında yanında taşımadığı, iş yerinde bulundurduğu silahını yanına almış ve bu vaziyette Sibel hanımın evine gitmiş.

Sibel hanım müvekkilin geç gelmesi ve barlar sokağı isimli mahalde bulunan kız arkadaşları ile vakit geçirmesinden dolayı kıskançlık krizi geçirmiş ve müvekkilin ev içerisinde sehpa üzerine bıraktığı silahı eline alarak, silah mekanizmasını kurması üzerine müvekkilimiz, ‘Ne yapıyorsun sen’ diye sağ kolunu silaha doğru savururken silah maalesef Sibel hanımın elinde patlamış, müvekkilimiz sağ kolundan yaralanmış ve Sibel hanım yere düşmüştür.

Müvekkil, Sibel hanımın yaralandığını dahi ilk aşamada fark etmemiştir. Ambulansı Sibel hanımın ev arkadaşı aramış, bu esnada müvekkil telefonu alarak yalvarır vaziyette yardım istemiş ve konuşmanın devamını yine Sibel hanımın ev arkadaşı gerçekleştirmiştir, hiçbir şekilde, ‘intihar etti’ diye beyanları da olmamıştır. Müvekkilin şu aşamada kamuoyunda, ‘cinayeti itiraf etti’ lafzı ile anılması, ailesi açısından son derece üzüntü verici hem de adaletin tezahürü açısından sakıncalı bir olgudur” ifadelerini kullandı.