KÖTÜ İNSANLARIN TÜRKÜLERİ, MÜZMİN MUHALİFLERİN İNSAFI OLMAZ
Yazan: Ercan Buber
Bu akşam değerli büyüğüm Av. Yusuf Turna, benim sayfalarca yazsam anlatamayacağım o ince meseleyi, büyük usta Neşet Ertaş’ın şu muazzam sözüyle özetleyiverdi:
“Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur.”
Bu sözü cebimize koyup, gelelim asıl meselemize…
Cuma, namaz öncesi esnafla şöyle bir hasbihal edeyim dedim. Çarşının da vatandaşın da dilinde tuhaf bir fırtına koparılıyor. Neymiş efendim? “Bu başkan da parayla reklam yaptırmaya başladıysa yandık!”
Ben Ahmet Çalık’ı iyi tanırım. Ahmet Abi reklamı sever mi? Sever.
Ama tüyü bitmemiş yetimin hakkını, belediyenin parasını sırf reklam olsun diye har vurup harman savurur mu?
Asla!
Ben bunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışsam da algı bir kere yürümüş.
Tam o sırada, İmamoğlu Kuyumcusu’nun orada Bilgütay Bağdatlı belirdi.
Elinde bir deste gazete... Manşette Ahmet Çalık. "Aha bak" diyorlar, “Hem para verip kendini manşet ettirmiş hem de gazeteleri belediye personeline dağıttırıyor.”
O an durdum ve düşündüm.
"Yahu arkadaş," dedim, “Adamın yaptığı projeler sadece ilçede değil, bölgede bir 'ilk' olduğu için, vizyonu büyük olduğu için manşetten verilmiş olamaz mı?”
Ama nafile...
Karşımda anlamak istemeyen, gözünü ve kulağını hakikate kapatmış bir kitle varken kime ne anlatıyorsun? "He" deyip geçmekten başka çare bırakmıyorlar adama.
Halk TV Yayını ve Cımbızla Çekilen Bahaneler
Derken bugün Başkan, Halk TV ekranlarında canlı yayına çıktı. Karamürsel’in adını ulusal kanalda duyurdu, projelerini anlattı, büyük de takdir topladı. Peki, bizim "istemezükçüler" ne yaptı?
Hemen cımbızlarını ellerine aldılar.
* “Vay efendim güreşçiler yeterince gündeme gelmemiş!”
* “Karamürsel sepetini yapan kalmamışmış, sergilenenler toplama geliyormuş!”
Yahu el insaf!
Bu ilçede 20 yıldır güreşçinin, sporun yüzüne bakılmamış. Şimdi bu işin duayenlerine mikrofon uzatılıyor, yıllardır yapılmayan güreş yatırımı yapılmış.
Bununla gurur duymak varken, "Şurası eksik söylendi" demek nasıl bir hazımsızlıktır?
Karamürsel sepeti için harcanan çabayı, bir şeyleri iyiye götürme gayretini görmek bu kadar mı zorunuza gidiyor?
Tabii siz de haklısınız…
Siz 20 yıl boyunca; güreşin sadece seçim zamanı "malzeme" yapılmasına, ilçenin değerlerinin sadece reklam aparatına dönüştürülmesine alıştınız.
Şimdi gerçek hizmeti görünce bünye kabul etmiyor.
Diktatörlükten Sükunete Geçişin Sancısı
Bir şeyler iyi gidiyor, bunu kabul edin.
Doğruları konuşup, yapılan güzel işlere sahip çıkarak "Şurası da şöyle olsa daha iyi olur" diyen, yapıcı eleştiri getiren başımın tacıdır.
Onlara tek lafım yok.
Fakat sırf muhalefet olsun diye, kara çalmak için konuşanlara diyecek söz bulamıyorum.
Aslında bu gürültünün sebebini biliyoruz.
20 yıl boyunca "astığım astık, kestiğim kestik" diyen bir diktatör yönetiminden; huzur, sükunet ve nezaket dolu bir yönetime geçilmesi bazı çevrelerde hazımsızlık yarattı.
15 yıl boyunca sudan bahanelerle ruhsat verilmeyen iş insanları, ekmeğiyle oynanan, ticaretine balta vurulan esnaflar ve belediye koridorlarında hakaret işiterek çalışan personeller o günleri unutmadı.
Ama görünen o ki; o kaostan beslenenler, bugünkü huzuru bir türlü hazmedemiyor.
Neşet Baba’nın dediği gibi; türkü söyleyenin yanından, hizmet edenin yolundan korkmayın. Ama sırf gürültü çıkaranlardan uzak durun.
Karamürsel artık kabuğunu kırıyor, mızmızlananlara rağmen güneş balçıkla sıvanmıyor.
Muhteşem Pazarlar diliyorum…
