Gidenler ve Direnenler: "Adam Olanlar Gitmeyi Bilir, Enkazlar Direnir"

Sevgili Okuyucular ve Değerli Takipçiler,

Siyaset ve bürokrasi sahnesi, tıpkı bir tiyatro sahnesi gibidir; bazıları başrolde parlar, bazıları figüran kalır. Ama ne acıdır ki, bazıları da perde kapandıktan sonra bile sahneyi terk etmeyi bilmez, elinden yetkileri alınır, makamı alınır, yeri değiştirilir. Aslında onuru ile gitmesi için tüm her şey yapılmıştır ama onlar bir enkaz gibi orada durmaya direnir.

Son günlerde Karamürsel ve Kocaeli gündemine bir anda oturan bir isim var: Orhan Tanış. Görevini bırakma kararı, tanıyan tanımayan herkesi şaşırttı ve üzdü. Neden mi? Çünkü o, yalakalıkla, birilerine yaranma telaşıyla ya da kadroculukla hiç işi olmamış adam gibi bir adamdır. Zaten böyledir bu işler.

Gerçekten adam olan, işini layığıyla yapan kişileri, öyle sürekli birilerinin arkasında poz vermek için kafa çıkaranlar arasında göremezsiniz. Onlar, kendilerini ispatlamak için kimsenin kuyusunu kazmaz. Söyleyeceğini aslanlar gibi söyler; ne yüzünüze başka, ne arkanızdan başka hallere girer. Rengi daima nettir.

İşte en acımasız gerçek: Bu değerli insanların kıymetleri, çoğu zaman sadece gittikleri zaman anlaşılır.

Şahsen ben Orhan Tanış'ı gerçekten çok severim. 47 yıl sonra kazanılan Karamürsel Belediyesi’ni ayakta tutan, kurumsal hafızanın ve sağduyunun sesi olan nadir insanlardandı. Gitmesine üzüldüm.

Ama belki de onun için en hayırlısı gitmesi olmuştur.

Çünkü bazı makamlar öyle zehirlidir ki... O koltuğa oturduğunuzda, nereden nasıl geldiğinizi, kim olduğunuzu unutur ve bir rüyaya dalarsınız. Makamın verdiği o suni güçle etrafınızdaki herkesin size tapındığını sanırsınız.

Ta ki o rüyadan uyandığınız an gelene kadar.

Uyandığınızda, geride bıraktığınız keşkelerin, kırılan gönüllerin ve bozulan karakterin hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü bu hayatta para ve makam, insanın gerçek içindeki zehri ya da cevheri öyle güzel ortaya çıkarır ki...

Orhan Tanış, kendi belirlediği sürenin sonunda, tıpkı bir beyefendi gibi, arkasında soru işaretleri bıraktırmadan, “Ev sahibine pijamayı giydirmeden” gitmeyi bildi.

Ve unutmayın: Adam olanlar gitmeyi bilir, enkazlar ise direnmeye devam eder.

Kalın sağlıcakla.